“En iyi mantıyı anneler yapar, sonra biz” sloganıyla hizmet veren Mantı Keyfi, şu anda 14 olan franchise sayısını 3 ay içinde 24’e çıkaracak. 2011 yılında Bulgaristan’dan başlayarak Avrupa pazarına girecek olan Mantı Keyfi, önümüzdeki yıllarda bir dünya markası olmayı hedefliyor.
Mantı Keyfi markasının yaratıcısı Yakup ve Mukadder Aksoy çifti, profesyonel iş hayatından sonra ekmeli olarak kendi işlerini kuran girişimci bir çift. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’ni bitirdikten sonra iş hayatına atılan Yakup Aksoy, en son Lezzo Gıda’nın genel müdürüyken emekli olarak profesyonel yöneticiliği bırakmış. Eşi Mukadder Aksoy da Mali Müşavirlikten emekli olmuş. Birlikte Beykoz’da Maya adlı bir şarküteri açmışlar. Mantı Keyfi’nin kurucu ortakları geleceğe dair büyüme hedeflerini şöyle anlatıyor.
Yıllık 1 milyon dolar ciro
“Beykoz’da Acarkent ve Beykoz Konakları’na yakın çok hareketli bir noktada açtığımız şarküteride, 50 m2 alanda yıllık 1 milyon dolar ciro yapıyorduk. Sabah saat 6’da açıyor, gece saat 2’de kapatıyorduk. Çevrede en kaliteli ürünleri bulundurmakla ünlenmiştik. Zaman zaman müşterilerimizin bizden mantı talepleri de oluyordu. Bu alanda bir boşluk olduğunu görünce bizde bu işe girdik.
Kendi evimizin mutfağında mantı yapmaya başladık. O kadar hızlı satmaya başladık ki 5 ay sonra bizim evin mutfağında 7 kadın çalışıyordu. 20 çeşit mantı yapıyorduk. Sonra Beltur’un restoranlarında mantı satmaya başladık.Bir yıl sonrada şarküterinin arka arkasındaki gecekonduda Mantı Keyfi’nin ilk restoranını açtık. 5 ay sonra 70 metrekare alanda 13 kişi çalıştırmaya başladık. O kadar ilgi vardı ki insanlar ayakta kalıyor, yer bulunamıyordu. Bir ara sadece THY’ye günde 600 kilo mantı satıyorduk.
Yine müşterilerden gelen talep ve yönlendirmeler üzerine biri Etiler’de olmak üzere 5 restoran açtık. Ama hepsini birden yönetemedik. Sonunda gazete ilanıyla hepsini sattık. Franchising sistemine geçtik. Sadece ilk açtığımız restoranı elimizde tuttuk.
Şu anda 14 Mantı Keyfi restoranı var. 3 ay içinde 24’ü bulacağız. Her yerden bize talep var. Gelen taleplere göre yavaş hareket ediyoruz. Şu anda hem yurtiçinde hem yurtdışında görüşmelerimiz var. Dubai, Bakü, ABD, İran, İsrail’li gruplarla görüşmelerimiz sürüyor. Türkiye’nin yanı sıra Dünya’da da marka olmak istiyoruz.Amerika’daki ünlü franchise’larin yanına gidip, kendi markamızla var olmak logomuzu onların karşısına asmak istiyoruz. 2011’de Avrupa’da önce Bulgaristan’a gireceğiz. Ardından bütün dünyaya yayılmayı planlıyoruz.
2009’da talepler yoğunlaştı
Bize gelen franchise talepleri 2009 yılının Temmuz ayından sonra birden yoğunlaştı. Bizde bir yandan yeni franchise’lar verirken bir yandan da kurumsallaşma çalışmalarına başladık.
Günde 1000 Tl ciro yapan bir şube, günde 100 tabak mantı satıyor demektir. 100 tabak mantı satmayacak lokasyona franchise vermemeyi tercih ediyoruz.Franchise bedeli olarak 30 bin TL alıyoruz. Bunun karşılığında 400 kg bedelsiz ürün veriyoruz. Buda 15 bin TL’lik satış demek. Yani verdiğimiz mantıyı satarak bize verdiği paranın yarısını geri alabiliyorlar. Tabela, görsel ve 1 aylık sarf malzemeleri içinde 5-6 bin TL’lik bütçe ayırıyoruz. Sonuçta bu bütçede onlara geri dönüyor. Biz aslında 10 bin TL almış oluyoruz. Bu parayı veren yatırımcıyı çok kolay buluyoruz ama biraz seçici davranıyoruz. Görüşmecilerimizin belli bir vizyonu olmasını, bizim kadar heyecan duymasını istiyoruz.
Menüde 8 çeşit mantımız var. Geleneksel Türk mantısını yeni trendlerle birleştirip değişik ürünler hazırlıyoruz. Karidesli mantı, kepekli mantı, ıspanaklı mantı gibi ürünlerimiz var. Ayrıca çiğ börek, gözleme, sigara böreği, paçanga da yapıyoruz. Ürünün %’de 70’ini biz yolluyoruz. Gerisini girişimcilerimiz kendileri üretebiliyor. Ancak el ürünü olmayan hiçbir yemeği kabul etmiyoruz.
Anadolu’daki şehirlerde tek bir franchise ile yürümek istiyoruz. Bir ilde yeni şubeler açılacaksa, var olan girişimcilerimizle yürümeyi tercih ediyoruz”.
Capital Şubat 2010 Sayı 2010/2 Franchising Eki
