KRİZ ABD'DE BAŞLAYIP DÜNYAYI SARDI, KRİZ İÇİN ÇÖZÜMMÜ ÜRETECEĞİZ YOKSA KRİZİN KENDİLİĞİNDEN BİTMESİNİMİ BEKLEYECEĞİZ.
Amerika'da başlayan finansal orijinli kriz dalga, dalga yayılarak yer küreyi kaplıyor. Kriz sonrasında alınan tüm önlemlere rağmen etkiler azaltılamıyor. Her yeni güne yeni kriz haber sonuçları ile uyanıyoruz. Peki kriz bu kadar büyük mü, korunmak mümkün değil mi? Kriz kaderimiz mi olacak, bekleyip her şeyin normal hale gelmesini mi göreceğiz? Sonrada hiçbir şey olmamış gibi yolumuza devam mı edeceğiz? Yoksa çözümler üretip Krizi Fırsat'a mı dönüştüreceğiz.
DURUMU LAFLA İDARE EDER, ÇÖZÜM ÜRETMEZSEK "KRİZ BİZİ TEĞET GEÇMEZ=DELER GEÇER".
Tarihimizle, geçmişimizle, atalarımızın kahramanlıkları ve başarılarıyla gurur duyar bunlarla yaşar olduk. Kendimizi tanıma ve yarınlarda kimliğimizi koruyarak başarılı olmak adına bu yaşananları bilmek ve içerikleri ile beslenmek doğru bir olgudur. Eksik olan ise bu yaşanmışlıkları tatlı hayaller ve avuntular olarak içimizde saklamak, bununla mutlu olabilmek eksikliğidir.Cin'liler atalarımızın ataklarına dayanamayıp dünyanın en büyük savunma hattı "CİN SEDDİ'ni yaptılar.. Bugün ise Cin halkı fabrikalarda ve evlerde ürettikleri ile TÜRKİYE ve DÜNYAYI vuruyorlar.. Doğru kararlar alıp uygulayan pek çok ülke; dünyanın farklı coğrafyalarında aynı etkinliği sürdürebiliyor. Artık kaleler, duvarlar yok.. Ticaret, siyaset, ve uzun menzilli "ürün ve hizmet bombardımanı" var.. Bu mücadelede yerimizi alalım. Mevki ve makamlarımızda oturup "kriz bizi teğet geçti" lerle bu "CİN SEDDİ" ve diğer "PEK ÇOK SEDDİ"ni değil aşmak yakınına ulaşmak mümkün değil. Durumu lafla idare eder, çözüm üretmezsek "KRİZ BİZİ TEĞET GEÇMEZ=DELER GEÇER".
yaşadığımız KRİZ = besleyip, büyütenleri BOĞUYOR!..
Krizin olumsuz etkisi iş kuracak kesim üzerinde iki şekilde etki yapıyor. Birincisi hiçbir şey yapmayıp durumun düzelmesi bekleniyor. İkincisi ise iş yapacak olan kişiye “kriz ortamında iş yapılmaz” fikri kabul ettiriliyor.Ortamın mevcut resmi; iş yapmak için pek uygun değil gibi görünüyor. Çarşılarda AVM'lerde iş yapılan ve yapılacak her yerde kapanmış işyerleri görüyoruz. Mevcut işletmelerin pek çoğu kampanya, kredi, ve başka desteklerle işini devam ettirmeye çalışıyor. Tüketici cevreden her türlü medya'dan aldığı haber ve yorumlarla sindirilmiş durumda. Ülkemizin üzerine "ölü toprağı atılmış" gibi. Umutsuzluk "üzüm üzüme baka baka kararır" misali büyüyor.. Bu ortamda iş yapmayı, yatırım ve tüketim yapmayan kısım-kesim kendi ipiyle kendini boğuyor adeta. Bu ortamı destekleyen besleyen çevreler "yaşadığımız KRİZ=besleyip, büyütenleri BOĞUYOR" tespitimizi kanıtlıyor.
KRİZİN YARARI DA VAR= ABARTILI VE HAKSIZ OLAN HERTÜRLÜ ÜRÜN VE HİZMET BEDELİ ŞİMDİ GERÇEK DEĞERİNİ BULUYOR.
Her türlü olumsuzluktan olumlu sonuçlar ve çözümler çıkarmak her dönemde en doğru eylemdir. Bu acıdan bakıldığında kriz bir anlamda faydalı olmuştur. Türkiye’de ve dünyada hak ettiğinden çok değer gören gayrimenkuller, kira değerleri, ürün ve hizmet bedelleri artık dip noktalara inmiştir. Kapanan iş yerleri mal sahibi ile kiracıları yüz yüze getirmiştir. Kiralamalarda kriz öncesine göre % 70 e varan indirimler söz konusu. Pek çok ürün ve hizmet bedeli çok yüksek indirim ve kampanyalarla müşteri aramaktadır. İş görenler işlerin kıymetini daha iyi anlamakta işine daha sıkı sarılıp daha verimli çalışmaktalar. Yediden yetmişe herkesim durum muhakemesi-muhasebesi yaparak mantıklı ve efektif iş ve üretim çözümleri üretmekteler.İş kurmak isteyenler için her şeyin en uygunu mevcut artık.. En uygun bedelle mülk satın alabilirsiniz. En uygun yeri en uygun fiyatla kiralayabilirsiniz. En nitelikli iş göreni; en çok seçenek arasından tercih edebilirsiniz. Pek çok firma sıkıntı içinde olduğu için "arz noksanı" oluşmak üzere olduğu için ürettiğinizi daha kolay satabilirsiniz.
ŞİMDİ "KRİZ DEĞİL FIRSAT ZAMANI"=ÜRETELİM & PAYLAŞALIM!.
Yeni iş kurmalarla oluşacak pozitif hava yeni istihdam olanakları sağlayacak. Üretim ve paylaşım mücadelesi büyüyerek artacaktır. Küçük eksiler artarak büyür büyük eksi olur; küçük artılar artarak büyür büyük artı olur.Bugünden başlayarak ilkbaharın çiçekli oksijenini içimize çekip; “inadına pozitif düşünce, inadına üretim & paylaşma mücadelesi, inadına ilkbahar geliyor..” diyoruz ve çalışıyoruz. Kültürümüz, aklımız, bilgimiz, sevgimiz ve sabrımız her şeyin üstesinden gelir. Kendimizi, kimliğimizi koruyarak "efektif-akılcı iş ve projelerle" Türkiye ve Dünya da hızla büyüyebiliriz. Krizleri aşar geçeriz. bir KRİZ VAR = birden çok FIRSAT VAR!..
